Sağlık İşletmelerinde 360 Derece Yaklaşım Nasıl Olmalı?
360 derecelik yaklaşımda kurumların ihtiyacı belirlenir, bu ihtiyaç doğrultusunda bir strateji ve planlama geliştirilir, planlanan süreç uygulamaya alınır ve elde edilen geri dönüşler ile süreç iyileştirilir. Sürecin verimli hale getirilebilmesi için her adımının işinin uzmanları tarafından gerçekleştirilmesi son derece önemlidir.
Planlama ya da uygulama aşamasında meydana gelecek olan aksaklıklar verimsiz sonuçların elde edilmesine yol açar. Başarıda planlama ve yürütme süreci kadar bu deneyimi oluşturan ekibin tecrübesi de etkilidir. Doğru yöntem ve doğru kişiler ile sağlık kurumlarının hem geleneksel hem de yeni nesil dijital dünyada marka bilinirliği arttırılmaktadır. 360 derecelik yaklaşımın kurumlar için çeşitli avantajları bulunmaktadır.
360 Derece Yaklaşımın Avantajları
Sağlık işletmelerinin hasta hedefi, büyüklüğü, personel sayısı ya da alanı farklı olduğu gibi reklam çalışmalarının da farklı olması gerekmektedir. Bu nedenle özelleştirilebilir ve ihtiyaçları tam anlamıyla karşılayan bir çalışma ortaya konmalıdır. Sürecin küçük kliniklere, orta ölçekli merkezlere ve büyük kuruluşlara göre ölçeklendirilebilir olması en önemli avantajlarından bir tanesidir. Yaklaşımın bir diğer avantajı ise yapılacak çalışmanın süresinin de esnek olmasıdır.
Marka bilinirliğine yönelik kısa, orta ya da uzun vadeli stratejilerin oluşturulabilmesi sağlık kuruluşları için önemli avantajlar arasında yer alır. Bu gibi avantajlar sayesinde herkes için tek bir çözüm yerine herkese özel çözüm ortaya konabilmektedir. Ancak bir kurum için özelleştirilmiş bir süreçten maksimum verimi elde etmek mümkün olabilmektedir.
Dinamik Yapı
Teknolojinin hızlı gelişmesi ve tüketim hızının artması beraberinde başta dijital dünyada olmak üzere hayatın birçok alanında proaktif yaklaşım ihtiyacını da getirmektedir. Anlık alınabilecek aksiyonlar büyük hasar yaratabilecek potansiyel hataların önüne geçilmesini sağlayan faktörlerden bir tanesidir. Medya ve tanıtımda kullanılan yeni nesil yaklaşımlar hedef kitle ile markaların arasındaki mesafeyi neredeyse ortadan kaldırır.
Ancak bu durum beraberinde yapılabilecek olan bir hatanın da hızlı bir şekilde kitlelere ulaşması anlamına gelir. Bunu önlemek için açık bir iletişimin olduğu dinamik bir yapıya ihtiyaç duyulmaktadır. Anlık verilen reaksiyonlar başarılı bir şekilde planlanan ve uygulanan sürecin ufak bir hata ile yolundan sapmasını önleyen el freni görevini görmektedir.